Umay Ana
#MitolojiParçaları
Türk mitolojisine göre Gök Tanrı’dan sonra gelen, bazı inanışlara göre Gök Tanrı’nın kızı olduğuna inanılan, tarihsel izlerine ilk kez Orhun Anıtlarında rastladığımız ruh/tanrıça/kült.


Yaşam ağacının (Eski Türk geleneğine göre, bu, Dünya’yı ortasından (göbeğinden) öte-âleme ve Demir-Kazık Yıldızı’na (Kutup Yıldızı) bağlayan, dalları vasıtasıyla şamanlara yeryüzünden yüksek âlemlere yolculuk yapma olanağı sağlayan bir ağaçtır) sahibidir.
Çocukları korur. Yeryüzüne bereket dağıtır. Etrafına ışık saçar. Kimi zaman kızarak insanları korkutabilir. Çocuğu olmayanlar kendisine kurban adarlar. Gökyüzünde yaşar. Bazen yeryüzüne iner. Yanında bir kuğu veya zarif bir at ile betimlenir. Hamile kadınları ve yavru hayvanları rahime düştüklerinden itibaren korur. Umacı (çocukları korkutmak için kullanılan hayali kötü varlık) gibi düşsel varlıklar kendisi tarafından gönderilir. İnanışa göre Umay, bir çocuk doğacağı zaman oraya varır ve gök alemindeki Süt gölünden ( ya da Ak göl eski türklerin Tengricilik inancına göre gök aleminin katlarının birinde bulunan bir tılsımlı göl`dür) getirdiği bir damlayı çocuğun dudaklarına sürer, böylece ona bir ruh vermekte, 3 gün boyunca anne ve çocuğu korumaktadır. Çocuğun gülümsemesi, Umay’ın çocukla birlikte olduğu anlamına gelmektedir. Umay uzun süreli çocuğun yanından ayrılırsa çocuk hasta olur. Çocuk hastalandığında Umay’ı çağırmak için kam/şaman çağrılır. Bazı topluluklarda çocuk 3 yaşına gelene kadar çocuğun ruhunu temsil ettiğine inanılır.



Umay bir yandan güneşle yanı sarı renkle sembolize edilir. Bu nedenle, Türklerin yayıldığı her coğrafyada az çok yer edinen “sarı kız”, “sarı gelin” gibi hikayelerin, deyişlerin, söylencelerin Umay ile ilişkili olabileceği düşünülmektedir. Çok yaygın olan bir inanışa göre de “Devlet Kuşu” veya “Şahlık Kuşu” denilen “Hüma” kuşunun gölgesinin bir insanın başı üzerine düşmesi, o insanın dünyada çok bahtiyar biri olacağının, taç giyeceğinin ve hakimiyete ulaşacağının işareti sayılırdı. Umay’ın da yeryüzüne inmek için gökkuşağını kullandığı ve istediği zaman kuş kılığına girebildiğine inanılır. Bunun için “kumay/ umay /devlet kuşu’’ adlarıyla bilinen Hüma kuşunun Umay ile bağlantılı olabileceği düşünülüyor. Türklerin başına kuş pislemesinin uğur getireceği inancı da buradan gelir.